
iyiyim ya siz

gün boyunca gösterdiğim gereksiz incelik
korkunç bir düş oluyor uykuya dalınca
-iyiyim, ya siz!
çünkü, söz açmıyorum size ben
her şeyi sayılara dönüştüren
dijital yalnızlığımdan,
kulağıma iliştirdiğim şu ufacık küpeye
kısırlaştırılmış bir sokak köpeğinin
dik dik bakmasından…
söz açmıyorum yaşadığım acılardan,
yıkımlardan, yitiklerden, çok kötü şeylerden,
tavan arasına sakladığım yasak kitapların
bulunması korkusundan,
zorlanan kapılardan,
izlenen adımlardan…
mutsuzum!
midesindeki pet şişeyle kıyıya çekilmiş
aç bir martının duyumsadığı
tokluk duygusu gibi bir şey
benim mutsuzluğum…
söz açmıyorum daha başka şeylerden,
bildiğinizi düşünerek onları…
yeryüzü üzüyor beni,
amansız yerçekimi altında
inceliyorum ezile ezile
-iyiyim, ya siz!
İlyas Tunç
Eylül 2010, Sinop
Sincan İstasyonu Edebiyat Dergisi
Aralık 2010, sayı: 40